Pazartesi günü Melike Şahin’in konserinde görüntülenen Hazal Kaya, Disney Plus’ın 29 Ekim’de yayınlanacağını duyurduğu Atatürk dizisini rafa kaldırma kararıyla ilgili “Nerede, nasıl yayınlandığıyla çok ilgilenmiyorum” dedi. Kelamlarından ötürü reaksiyon çeken oyuncu, toplumsal medya hesabından bir açıklama yaparak mevzuyla ilgili pek bilgisinin olmadığını ve Atatürkçülüğünü tartışmaya açmayacağını söyledi.
“DERDİMİ GEREĞİNCE ANLATAMAMIŞIM”
Kısa müddette kelamlarıyla gündeme gelen ve tenkitlerin maksadı olan Hazal Kaya, Instagram hesabından uzun bir açıklama yaptı. Yanlış anlaşıldığını belirten oyuncu, paylaşımında şu tabirleri kullandı: “Pazartesi akşamı Melike Şahin konseri öncesi röportaj yapmak isteyen basın mensubu arkadaşlarım kırmayıp kısaca sorularını yanıtlamaya çalıştım, Atatürk Sinemasına dair görüşlerimi de sordular, ben de kendilerine hususa dair bir bilgim olmadığını ilettim. Bahse dair bilgim yok dememdeki kastımın herkesçe anlaşıldığını düşünmüştüm lakin görüyorum ki kederimi gereğince anlatamamışım.”
“SET TAKIMI MAĞDUR OLDU”
“Siyasi ve faşizan bir sansürle bu yayının engellendiğine dair kuşkudan, tevatürden ve hamasetten uzak bir formda, bilgilerle ve evraklarla sabitlenmiş bir bilgim yok. Disney’in bütün dünyadaki lokal üretimlerini yayınlamama kararı aldığını biliyorum ve bu süreci de çok berbat yönetip set işçileri başta olmak üzere birçok kesim bileşenini mağdur ettiğini düşünüyorum. Benim okuduklarım, dinlediklerimden çıkardığım bu sinemanın ve sinema üzerinde emek sahibi herkesin de bu süreçteki mağdurlardan olduğu. Bunun dışında bir bilgi sahibi olmadığım için fikir sahibiymişim üzere yapamam.”
“ATATÜRKÇÜLÜĞÜM İSPATA MUHTAÇ DEĞİLDİR”
Kariyerim boyunca hiçbir vakit şunu dersem şuradan ambargo yerim üzere telaşlarım olmadı aslında o ambargolardan da nasibimi gereğince aldım. Bu bağlamda Disney’in yanımda ya da karşımda olmasının benim için hiçbir değeri yok. Atatürkçülüğümü kimsenin tartışmasına açmayacağım üzere ispata muhtaç da görmüyorum. Benim için Atatürkçülük toplumsal medya baskısıyla genele nazaran hizalanma ve güzele gidecek bir şeyler söyleme mecburiyeti değil. Aklı hür, vicdanı hür, irfani hür kuşaklar yetiştirmek için gerekli olan bazen de gerçekliğini bilmediğimiz şeyler hakkında yalnızca bilmiyorum diyebilmektir, tavsiye ederim.”
